Cin Pilates

Sizleri CİN PİLATES'in uzman ekibin sunduğu "akıllı egzersizler" programı ile tanışmaya bekliyoruz.

Çifte Pilates Şahaneleri

Bahar bir gelse öyle değil mi? Havalar ısınsa, tabiat uyansa… Yedişer gün arayla havaya, suya ve toprağa cemreler düşse… Renkleri özledim en çok gökkuşağına dair. Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve moru…Ayyyyyyyyyyy! Mis gibi çiçeklerin kokusu burnuma, kuşların cıvıltısıkulaklarıma ve hayali ruhuma derin bir neşe verdi.

Düşlüyorum çıplak ayaklarımla taze biçilmiş çimlere basmayı, toprağı kavramayı, yaşamı iliklerime kadar hissetmeyi… Bir gölün kenarındayım. Kuğular salınıyor etrafta. O muhteşem boyunlarını tüm zarafetleriyle eğerek süzülüşlerini izlerken kendimden geçiyorum. Tanrım ne güzel, nasıl da özenerek ve sevgisini katarak yaratmış onları.

Kuğu… Zarafeti, saflığı, güzelliği, duruluğu ve kalbe dair tüm ılık duyguları temsil ediyor benim için. Tıpkı ona benzeyen insanlar gibi! “Ay n’oluyor yine?” diye fısıldaştığınızı duyar gibiyim. Evet, bir şeyler olduğu muhakkak, ama nefis şeyler bunlar! Beni bugün kendimden geçiren, düş kurduran ve yüzüme kocaman bir gülümseme armağan eden gerçek bir başarı öyküsü. Kelimenin tam anlamıyla kuğu gibi genç bir kadın ve muhteşem eşine dair… Pelin Peremeci Cin ve Çetin Cin’i takdimimdir… Eminim onları siz de çok sevecek, hikâyelerinden feyiz alacak ve kocaman bilgileneceksiniz… Çok yoğunlar o nedenle ben Pelin’i yakalayabildim ancak… Çetin’in artık bol bol kulaklarıçınlayacak!

Ö.O. Pelin’ciğim gerçek bir başarı öyküsünü anlatıyor olacağız bugün. Bu kadar genç yaşta ülkemizde Pilates’in öncülerinden olmak ne kadar şahane, ne kadar çarpıcı ve ne kadar gurur verici… Bir numaralı hayranın benim bir hemcinsin olarak! Anlatsana biraz sevgili okurlar da öğrensin…Kimdir bu bana kuğuları düşleten genç kadın?

P.C. Özlem’ciğim canım benim. Öncelikle beni, bizi düşündüğün için tekrar tekrar teşekkür ederim. Umarım bir dahaki sefer Çetin de bizimle olabilir, çok selamı var ama. Beni kuğu gibi görmen ne hoş bir iltifat böyle. Yıllarca bale yaptım, televizyon geçmişim de var. Ancak, “Sen kimsin?” diye sorarsan profesyonel Pilates eğitmeniyim diye cevap veririm sana.

Ö.O. Çağımızın sporu belki de pilates. Yoğun hayatımızda ruhumuzu ve bedenimizi zinde tutabilmemiz için bir şans. Trend mi desek moda mı kestiremiyorum ama seni yakalamışken sormak isterim: Nedir Pilates?

P.C Canım benim, pilates “Joseph Pilates” tarafından, geliştirilmiş ve dünyaca kabul edilmiş egzersizler serisidir. Adını mucidinin soyadından alıyor yani…

Ö.O. Bak ne şahane, yeni bir şey öğrendim! Çoğu kez ne kadar da sığ kalıyoruz öyle değil mi? Şimdi cahil demeye kyamadım da kendime, aramızda kalsın… Kim peki bu adam? Ay n’olur anlatsana biraz…

P.C. Zevkle tatlım…1880 yılında Almanya’da doğar. Vücudundaki gelişim bozukluğu ve raşitizm onu bunların üstünden gelmesini sağlayacak araştırmalara iter. Yoga öğrenir, zen meditasyonları yapar, eski Yunan, Roma egzersiz çeşitlerini araştırıp uygular. Çeşitli alanlarda değişik sporları dener. Spor ve egzersizlere kendini adadıkça, hareketin vücut için önemini daha iyi kavrar ve anatomiye merak salar.

Ö.O. Peki sonra?

P.C. Gerçek bir serüven aslında yaşamı… 1.dünya savaşında göz altına alınır ve mahkum arkadaşlarına nefes kontrolü ve akıl ile egzersizlerde, güç, kuvvet, esneklik ile ilgili dersler verir. Savaşın sonralarına doğru, rehabilitasyon hastalarına direnç egzersizleri yaptırır. Bunun için yatak yaylarını ve bunun gibi bulabildiği her şeyi kullanır. Devlet, yeni Alman Ordusunu çalıştırması konusunda ısrar edince bunu istemediğinden karısı Clara ile Amerika’ya göç etmek durumunda kalır. Ve New York Şehrinde ilk Pilates stüdyosunu kurar. Zamanla 500’den fazla akıl-vücut serisi egzersizleri oluşturur.

Ö.O. Pelin bak bunu hiç bilmiyordum. Popüler kültürün içinde bir bakıma pilatesin eriyip giden ana fikrini hatırlatmış da oluyoruz okurlara, buna çok memnun oluyorum.

P.C. Elbette. Ne kadar bilinçli olursak yaptığımız işlerle ilgili o kadar keyif alabilir ve faydalanabiliriz diye düşünüyorum ben de. Pilates’in çıkış noktasını bilirsek değerini ve önemini daha iyi takdir edebiliriz. Gücü, esnekliği arttıran pilates egzersizlerinin hepsi, duruşu geliştirmeyi, stresi azaltmayı ve sakatlık riskini minimuma indirmeyi garantiler! Bunun altını çizmek isterim. Bugün tüm dünyada takipçileri arasında dansçılar, atletler, fizyoterapistler, fitness hocaları, elit atletler ve sağlık profesyonelleri vardır mesela.

Ö.O. Hmmmmmm…Peki Pilates’in bizzat kendisinin çalıştırdığı ünlüler var mıydı?

P.C. Nefes kapasitesini arttıran ve gövde gücünü sağlayan egzersizlerine efsane dansçılar, George Balanchine, Hanya Holm, Martha Graham hayran kalmış ve Joseph Pilates ile çalışmaya başlamışlardı o dönemlerde.

Ö.O. Joseph Pilates hakkında dolaşan efsaneyi anlatsana Pelin bize… Ona yüzyılın en güçlü adamı deniyor diye biliyorum, ama neden?

P.C. Özlem’ciğim zevkle… Joseph Pilates hakkındaki en önemli hikayedir bu. Ölmeden evinde bir yangın çıktığı ve eşi Clara’yı bir kolunda, itfaiyeyi beklerken balkon demirinde dolu dolu 1 saat boyunca, asılı kalarak taşıdığı bilinir! Bu yüzden ona yüzyılın en güçlü adamı denmiştir işte. Okurlarımızın bu şekilde bir litre suyu bir iki dakika taşımayı denemelerini isterim açıkçası durumu iyi değerlendirebilmeleri için.

Ö.O. Peki şu pilates nedir tatlım ya kelimenin tam anlamıyla? “Kolunu kaldır, inidir… Hadi sıra bacakta, bir iki, bir iki!” kadar basit değil olay herhalde?

P.C. Özlem’ciğim âlemsin ya. Elbette asla değil! Bana soracak olursan , pilates hareketlerin mükemmelliği anlamına geliyor. Kolumuzu bile kaldırırken, kaldırışımız doğru olmalıdır. Anatomik duruşa uygun ve sağlıklı olmalıdır.

Ö.O. Pilates ilk bakışta sakin ve durağan bir egzersiz programı gibi duruyor ancak bana mesela çok ağır ve zor geldi. Bilmiyorum belki de vücudumu iyi tanımadığımdan kaynaklandı bu…

P.C. Yanılgı burada zaten. Başta elbette zorlanabilirsiniz. Ama korkmamak gerek. Pilates’te en ekstrem hareketi yapabilecek hale gelmek imkansız değildir. Canım bir daha denemelisin bence, pes etme sakın! Doğru egzersizlerle, güçlenerek, yavaş yavaşa ma emin adımlarla en imkânsız gördüğünüz hareketi yapar hale geliverirsiniz. Yanlış duruşta bir çok kasımız bir hareketi doğru yapmamızı engeller ve sakatlığa meyil verir. Dolayısı ile hareketin mükemmelliğine ulaşmak, anatomik olarak uygun durmaktan geçer…

Ö.O. Anatomimiz önemli yani? Yaratılışımıza aykırı durmamamız lazım kısacası…

P.C. Ne diyorsun Özlem’ciğim… Bak ben sana şimdi çok can alıcı bir şey söyleyeyim: “Çirkin vücut yoktur. Sağlıksız anatomi vardır! Eğer duruşumuz güzelse zaten anatomimiz sağlıklıdır!”

Ö.O. Yaaaaaaaaaaaaaaaaa! Ama ben demedim mi pilates “Bir, iki, bir, iki kaldır bacak, indir kolunu!” kadar basit birşey değil diye. Hayatttttt haklı çıktım sefam olsun!

P.C Özlem’ciğim ilahi bak güldürdün beni… Evet ama haklısın, öyle…

Ö.O. Canım benim pilates serüvenine geçmeden bale geçmişine değinmek istiyorum. Zarafetinin kaynağının nereden geldiği de belli zaten…

P.C. Mahcup ediyorsun beni. Bale ilk aşkım diyebilirim. 4 yaşından 16 yaşına kadar dolu dolu bale yaptım. Biliyor musun beni imtihansız devlet opera balesine almak istediler. Bunun üzerine annem o dönemde devlet opera ve balesinde görev alan Nil ve Nur kardeşlere danıştı. “Sakın!” demişler… “Eğer parmağı bile sakatlanırsa istikbaline mal olabilir, o bakımda tavsiye etmeyiz!”demişler. Uzun lafın kısası Lise sonda bırakmış oldum ben de baleyi böylelikle…

Ö.O. Ailen ne dedi peki? Demek büyük bir yetenektin…

P.C. Ne desinler tatlım… Elbette onlar için sağlığım ve geleceğim herşeyden önde geliyordu. Annemler “Oku ve baleyi de hobi olarak yap!” dediler. Özellikle annemi dinleyip İngiltere’ye gittim ben de.

Ö.O. İngiltere’ye gidişinin öncesinde bir sakatlık dönemin var ama öyle değil mi? Hatta pilatesle asıl tanışman da buna denk geliyor diye biliyorum…”Her şerde gerçekten de hayır var!” demek ki…

P.C. Var canım! Ya sorma, gerçekten de var… Bir sakatlık yaşadım çok fena. 16 yaşında baleyi bırakmam ve hareketsiz kalmam, beni 2 ay yatalak etti. Beyin cerrahımız, sağ ayağıma iğne batırıyormuş ve ben hissetmiyormuşum. Düşünsene! Annem ile rahmetli babama ameliyat olmaz ise felç olur demiş. Ancak, babam o zaman Eczacıbaşı Voleybol takımında yönetimde olduğundan oradaki bütün doktorlara danıştı ve ağrının yatarak geçmesini beklememizi tavsiye ettiler. Kolay olmadı.Bunu hemen akabinde İngiltere’ye gittim işte ve müşteri olarak pilates egzersizlerine başladım. Daha sonra da Fransa’da da pilates serüvenim devam etti.

Ö.O. Pelin’ciğim “Aşk ile İşini” bir araya getirip yürütebilen şanslı kadınlardansın… Eşin Çetin’le ne zaman kesişti yollarınız? Kulaklarını çınlatalım hadi biraz…

P.C. 2002’de Mart ayında sevgili babamı kaybettik. Çetin’le ise aynı yılın Ekim ayında tanıştık. Eşimin pilates geçmişi, benden eskiye dayanıyor. 1994 yılından 2004’e kadar Planet adlı merkezde Fitness, Kikboks ve Pilates eğitmeni olarak çalıştı Çetin. O dönemde Almanya’dan Claudio diye bir eğitmen getirtti Planet ve o da beş kişiyi eğitti. Bu Türkiye’de bir ilkti. Öğrencileri arasında Nükhet Eczacıbaşı ve Çetin de vardı. Bu Pilates’in ülkemize resmen girmiş olmasıydı diyebilirim. Bense Nükhet hanımın o dönemde asistanıydım. Çetin’le oradan bir tanışıklığımız vardı yani. Bir öğleden sonra kız arkadaşımla gittiğim bir kafede karşılaştık aşkımız da pilates konusundaki ortak idealist yolculuğumuz da o anda başlamış oldu.

Ö.O. Romantizme ve onunla ilgili her şeye bayılıyorum biliyorsun. İçim ısındı, Çetin’le aranızdaki bağın büyüsünü buram buram hissedebiliyorum. Ay ne şahane!

P.C. Teşekkür ederim tatlım. Evet aşk konusunda gerçekten de şanslıyım. Ancak bir diğer şansım da bana her zaman destek olan muhteşem ağabeyim ve annem. Onların da kulaklarını çınlatmış olalım yeri gelmişken…

Ö.O. Elbette hayatta en önemli değer, “AİLE”! Bundan sonra Çetin’le beraber devam ettiniz değil mi yolunuza? Profesyonel eğitmen olma serüveninizi anlatsan bize biraz…

P.C. Ağbeyim Aksel Peremeci bize çok yardımcı oldu. Ona danıştık ve o bize hakikaten Fitness profesyonelleri tarafından en saygın eğitim verdiği kabul edilen firma olan “STOTT Pilates” i önerdi. 2004 yılında tanışma babında küçük küçük kurslarına katılır bulduk kendimizi. Çünkü Türkiye’de henüz sadece tanıtım bazında veriyorlardı pilates kurslarını .

Ö.O. Zaten Türkiye’deki profesyonel anlamdaki ilk pilates kurslarını da siz düzenlediniz öyle değil mi?

P.C. Çetin’le 2005 yılında “Cin Pilates”i kurduk beraberce. Ben hani az evvel de anlattığım gibi çok uzun yıllar bale yapmıştım, Çetin’in ise Kickboks’ta Dünya şampiyonluğu ve boksta Avrupa şampiyonluğu vardı. Ortak noktamız sakatlıklarımızdı ve bu bizi pilatese yönlendirmişti. Gurur duyarak ifade etmek isterim ki ülkemizde ilk profesyonel Pilates eğitmenliği kursunu 2007’de Cin Pilates olarak biz düzenledik.

Ö.O. Türkiye’de pilates fenomeni olarak Ebru Şallı biliniyor ancak o da ilk eğitimini sizin aracılığınızla alanlardan, öyle değil mi?

P.C. Biz “Cin Pilates” olarak “STOTT Pilates” ile temasa geçtik ülkemizde pilates eğtimi için ne yapabiliriz diye. Profesyonel pilates eğitimleri Türkiye’de de düzenlensin istiyorduk. Bunun üzerine “STOTT Pilates” bize hocaların hocası sayılan çok önemli bir eğitmen gönderdi. O bir kurs verdi işte, biz katılmadık çünkü söz konusu eğitimi zaten daha önce Amerika’da almıştık. Ebru Şallı da işte bu kursa katılanlardan biriydi. Çok da başarılı oldu sonrasında hepimizin bildiği ve takip ettiği üzere.

Ö.O. Canımın içi pilates konusunda dur durak bilmediğinizi biliyorum. Nasıl bir eğitim sürecinden geçtiniz? Pilates konusunda öncü olmanın arka perdesini merak ediyorum…

P.C. Çeşitli merkezlerden pilates dersleri ve hocalık eğitimleri aldık. Ama asıl önemli olan az önce değindiğim ve anatomi pilates eğitimi konusunda dünyada en ciddi ve en uzun eğitimi veren “STOTT Pilates” ile yollarımızı birleştirmezdir. Çetin de ben de pilates egzersiz bilgilerimizi eğitimlerimizle birleştirerek en üst seviyeye taşımaya çalıştık hep. Profesyonel olduk belki, ancak amatör ruhumuzu asla kaybetmedik.

Ö.O. Uluslararası eğitmenlersiniz ikiniz de değil mi?

P.C. Evet canım…. Mat, Reformer, Cadillac, Chair Barrellerin başlangıç, orta derece ve ileri düzey eğitimlerine katılıp, imtihanlarını verdik. Tüm dünyada hocalık yapma hakkımızı almış ve Full Sertifikalı hocalar arasına katılmış olmaktan gurur duyuyoruz.

Ö.O. Pelin’ciğim cehaletimi mazur görürsen bir şey sormak isterim… TRX diye bir şey duydum ben, nedir bu? Hani seni yakalamışken öğrenmiş olalım okurlarımızla birlikte!

P.C. Sen de cahilsen artık, daha neler… Ama konuyu bilmemen doğal tabi… TRX’i “STOTT Pilates” tarafından geliştirildi. Pilates ekipmanları pahalı olduğu için, ucuz, taşınabilen, askerler tarafından güçlenmek için kullanılan bir ekipman üretti ve adına TRX koydu.

Ö.O. Bak iyi ki sordum bunu sana hay aklıma sağlık! Ben TRX bir pilates çeşidi sanıyordum, hale bak. Cahilim işte, bana ne, bana ne…

P.C. Güldürme beni Özlem’ciğim. Ama evet, TRX Pilates değil. TRX Fitness ekipmanıdır diyebiliriz. Ancak bu seri Pilates egzersizlerine ters düşmediğinden ve desteklediğinden renk katmak için biz bu kursu almayı tercih ettik. Biz katılımcılarımıza bazen ulaşamadığımız yerde değişik güç kazandırma egzersizleri adı altında TRX ekipmanlarını kullanarak derslerimizi renklendiriyoruz. Öğrenciler de yapabildiklerini gördükçe motive oluyorlar.

Ö.O. 2011 yılında da Amerika’ya gittiniz değil mi eğitiminizi sürdürmek üzere…

P.C. Evet Özlem’ciğim gittik. 2011 yılında sevgili Çetin’le Amerika, Oregon Portland’ta “STOTT Pilates”in yine çok çeşitli kurslarına katılarak sertifikalar aldık.

Ö.O. Ne gibi kurslardı bunlar?

P.O. Profesyonel ve amatör sporla ilgilenenler için yapılan ekstrem atletik çalışmalar konusunda çok emek harcadık. Ayrıca yeteneği ve seviyeyi yükselten, güce dayalı seri egzersizler üzerine de eğitim gördük.Örneğin tenisçilere, futbolculara güç sağlayabilecek ileri antrenmanlar üzerinde çok durduk. Sporcunun gücünü doğru kullanmasını ve sakatlıkların nasıl önlenebileceğini de öğrendik. Gerçekten de çok faydalı bir süreçti.

Ö.O. Ben uzun bir süre sağlık haberleri hazırladım. Bu bakımdan dikkatimi çeken bir ayrıntı oldu. Meme kanseri hastalarının rehabilitasyonunda pilates faydalı olabiliyor mu gerçekten de?

P.C. Amerika’da kaldığımız o dönemde meme kanserinde pilates’in önemi ve meme kanseri geçirmiş, kemoterapi görmüş hastalar için gereken pilates çalışmaları ile dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde de eğitim aldık. Hastalara gerçekten de çok önemli fayda sağladığını söyleyebilirim egzersizlerin.

Ö.O. Bir nevi fizik tedavi gibi aslında… Çalışmaları buraya da taşıdınız değil mi?

P.C. Amerika‘da Oregon Üniversitesinde “Leap” isimli dersi okutulan Laura Bancroft’ u misafir ettik 3 ay Cin Pilates’ te. Laura, Meme kanseri veya akciğer kanseri geçirmiş , ameliyat olmuş hastalarda lenflerin alınmasından dolayı ödemler olduğu için Pilates ile bir egzersiz yöntemi geliştirdi. Buna da “Leap” adını verdi. Leap egzersizleri, Pilates egzersizleri ile lenf drenaj ve ödem söktürücü ameliyat geçirmiş kişilere uygun çalışmalardır. Bu kurs için kendisini 3 ay boyunca misafir ettik.

Ö.O. Bel fıtığı geldi aklıma şimdi! Berbat ızdırap verir hastalara ki sen bunu ilk elden zaten yaşamışsın, biliyorsun… Bel Fıtığı ve pilates desem sana bana ne söylersin?

P.C. Bel fıtığıhastalarının da omurganın etrafındaki kasları güçlendirerek ağrıdan kurtulma yöntemleri var Özlem’ciğim… Çok faydalanabiliyorlar…

Ö.O. Hazine sandığı gibisiniz “Cin Pilates” olarak. Karıştırdıkça içinden şahane bilgiler çıkıyor. Eğitimler de çalışmalarınız da tam gaz sürüyor biliyorum, boş durmuyorsunuz yani!

P.C. Yok durmuyoruz tatlım. Çetin de ben de mesleki anlamda sürekli geliştirmeye çalışıyoruz kendimizi. 2012 Haziran ayı içinde ,Nişantaşı, Cin Pilates’te Amerika’dan gelen hocalar hocası Leslie Braverman’dan hamileler için top ve esneyen bantlar ile uygulanabilecek egzersizler workshopunu düzenledik. Geçtiğimiz kasım ayında ise Londra’da yine “STOTT Pilates”in yalnızca tam sertifikalı hocaları davet ettiği bir etkinliğe katıldık.

Ö.O. Pelin’ciğim soluksuz dinledim seni. Maalesef biz İstanbul’lular sizleri İzmir’e kaçırdık. Artık Alaçatı’dasınız… Ne mutlu onlara, şöyle yaza doğru tekrar bir araya gelelim de bu sefer de geleceğe dair projelerinizi öğrenelim… Alaçatı’da nerelerde çalışıyorsunuz, İzmir’li pilates aşıkları sizden ve tecrübelerinizden nasıl faydalanabilir konuşalım istiyorum. Kocaman teşekkürler dünya güzeli bana vakit ayırdığın için…

P.C Özlem’ciğim ben de büyük keyif aldım gerçekten de. Çetin adına da kendim adına teşekkürler ederiz sana… Çok isterim ben de tekrar beraber olmayı ve konuşmayı…

Ö.O. Görüşmek üzere o halde… Çetin’e çok sevgi ve selamlarımı al götür yanında…

www.haberhurriyeti.com / ÖZLEM ABUT OTLUOĞLU